K

işinin fiziksel veya ruhsal olarak zarar görmesine neden olan hareketlerin tamamı şiddet tanımı içine girer. Şiddet deyince aklımıza hemen dövmek fiili gelmekteyse de; şiddet sadece fiziksel olarak güç kullanmaktan ibaret değildir. Buna göre bir kişi diğerine, fiziksel veya ruhsal olarak zarar vermek amacıyla veya diğerini baskı altına almak, onu sindirmek ya da yalnızlaştırmak amacıyla karşısındakini incitecek hareketler yapmaktaysa şiddet uyguluyor demektir.

Şiddeti fiziksel, psikolojik, cinsel ve ekonomik şiddet olmak üzere başlıca dört ana başlıkta değerlendirmek mümkündür.

Bir kişinin diğerine fiziksel olarak acı vermesine neden olan itme, vurma, tokat atma, tekme atma gibi hareketler fiziksel şiddeti oluşturur. Fiziksel şiddetin ağır ya da hafif olması, yapılan şeyin şiddet olduğu gerçeğini değiştirmez. Karşıdakinin fiziken canını acıtan kasıtlı hareketler fiziksel şiddettir. Bir kişiyi yapmak istemediği şeye zorlamak için güç kullanmak, diğerinin canını acıtarak “terbiye etmeye” çalışmak, belirli hareketleri yapmaya veya yapmamaya zorlamak fiziksel şiddeti oluşturur.

Bir kişinin diğerini sürekli aşağılaması, onur ve şerefine dokunacak sözler söylemesi (hakaret veya küfür etmesi) veya fiziksel şiddet uygulamıyor olsa dahi fiziksel şiddet uygulayacağını ima etmesi, eşyaları

kırıp dökmek, duvara yumruk atmak gibi kişiye yönelmeyen fiziksel şiddet içeren hareketlerde bulunması, karşı tarafı şiddet uygulamakla tehdit etmesi veya onun beceriksiz olduğunu, kendi başına hiçbir şeyi başaramayacağını, tek başına bir yaşam kuramayacağını, akılsız olduğunu vs. sürekli olarak, karşı tarafın kendine güvenini yok etmeyi amaçlayacak şekilde tekrarlaması psikolojik şiddettir. Kişinin evden çıkmasına izin vermemek, camları, perdeleri açtırmamak veya giyimine karışmak da psikolojik şiddettir.

Cinsel aktiviteler, yetişkin kişilerin kendi özgür iradeleri ile gerçekleştirebilecekleri eylemlerdir. Bir kişinin, diğer bir kişiyi cinsel ilişkiye veya her türlü cinsel eyleme zorlaması cinsel şiddettir. Evlilik, sevgilik, birlikte yaşama, dini nikahla yaşama ve benzeri hangi ilişki çeşidi içinde olursa olsun, cinsel aktivite gerçekleştirmek için mutlaka her iki tarafın da rızası olması gerekir; hiçbir ilişki çeşidi bir kişiye bir diğer kişiyi cinsel ilişkiye zorlamak hakkı vermez. Bir yetişkin tarafından yetişkin olmayan kişiye (çocuğa) yönelik olarak gerçekleşen cinsel aktivitelerin tamamı cinsel şiddettir.

İlişki içinde taraflardan birinin diğerinin kendi başına hareket etmesini önleyecek şekilde parasız bırakması ekonomik şiddettir. Ekonomik şiddette amaç, karşı tarafı tamamen kendisine bağımlı kılmaktır. Bir kişinin evden çıkıp bir toplu taşıma aracına binmesini veya en küçük alışverişleri yapmasını dahi engelleyecek düzeyde parasız bırakılmasıyla; ilişkide bir taraf en basit günlük hareketlerinde dahi diğerinin iznini istemeye mahkum hale getirilmektedir. Eşin takılarına veya eşe ait paraya el koymak da ekonomik şiddettir. Çiftlerin birbirlerinden bağımsız gelir kaynaklarına sahip olup, olmamasının ekonomik şiddetle ilgisi yoktur. Eşinin elde ettiği gelirin tamamına el konulması da ekonomik şiddetin bir çeşididir. Ancak ilişkide taraflardan birisi gelir getiren bir işte çalışmıyor olsa dahi, bu onun günlük basit harcamaları karşılayamayacağı bir pozisyonda bırakılmasına neden olamaz.